- Amaç: Depresyon tüm toplumu özellikle de kad›nlar› etkileyen ve birinci basamakta s›k karfl›lafl›lan temel sa¤l›k sorunlar›ndan biridir. Yayg›nl›¤›, tedavisinin uzun sürmesi ve tekrarlama riski nedeniyle uzun süre yak›n takip gereklidir. Depresyon kronik hastal›k olarak kabul edilmesine karfl›n ülkemizde, birinci basamakta uzun dönem seyri ile ilgili çal›flma yap›lmam›flt›r. Bu çal›flmada poliklini¤imizde depresyon tan›s›yla tedavi edilen hastalar›n flimdiki durumunu görmek ve yap›lan tedavinin uzun dönem etkinli¤ini de¤erlendirmek amaçlanm›flt›r.
Yöntem: Poliklini¤imizde depresyon tan›s› alm›fl 78 hastadan ulafl›labilen 45 hasta çal›flmaya davet edildi ve 28’i (%62.2) kabul etti (grup 1). Kontrol grubu oluflturmak üzere poliklinik hasta kay›tlar›ndan rasgele örneklem yoluyla seçilen 250 kifliden 166’s› (%66.4) çal›flmaya kat›ld› (grup 2). Bunlardan daha önce depresyon geçirmemifl olan 130 kifli grup 2, daha önce depresyon geçiren ve baflka yerde tedavi gören 36 kifli ise grup 3 olarak incelendi. HerAmaç: Depresyon tüm toplumu özellikle de kad›nlar› etkileyen ve birinci basamakta s›k karfl›lafl›lan temel sa¤l›k sorunlar›ndan biridir. Yayg›nl›¤›, tedavisinin uzun sürmesi ve tekrarlama riski nedeniyle uzun süre yak›n takip gereklidir. Depresyon kronik hastal›k olarak kabul edilmesine karfl›n ülkemizde, birinci basamakta uzun dönem seyri ile ilgili çal›flma yap›lmam›flt›r. Bu çal›flmada poliklini¤imizde depresyon tan›s›yla tedavi edilen hastalar›n flimdiki durumunu görmek ve yap›lan tedavinin uzun dönem etkinli¤ini de¤erlendirmek amaçlanm›flt›r.
Yöntem: Poliklini¤imizde depresyon tan›s› alm›fl 78 hastadan ulafl›labilen 45 hasta çal›flmaya davet edildi ve 28’i (%62.2) kabul etti (grup 1). Kontrol grubu oluflturmak üzere poliklinik hasta kay›tlar›ndan rasgele örneklem yoluyla seçilen 250 kifliden 166’s› (%66.4) çal›flmaya kat›ld› (grup 2). Bunlardan daha önce depresyon geçirmemifl olan 130 kifli grup 2, daha önce depresyon geçiren ve baflka yerde tedavi gören 36 kifli ise grup 3 olarak incelendi. Her üç gruba da Beck Depresyon Envanteri uyguland›. Kontrol grubundan 10 kifli öyküsünde depresyon olmaks›z›n Beck Depresyon Envanterinden 17 puandan fazla ald›klar›ndan çal›flmadan ç›kar›ld›lar. Veriler SPSS Program›nda de¤erlendirildi.
Bulgular: Toplam 184 kat›l›mc›n›n yafl ortalamas› 45.9±13.3 y›l, kad›nlar›n oran› %91.8 (n=169), evlilerin oran› %85.8 (n=158) idi. Grup 1’de ilk tan› ald›ktan sonra geçen ortalama süre 24.3±8.0 ay idi. Grup 1’in Beck depresyon puanlar› grup 3’den daha düflük olmakla birlikte her üç grup aras›nda ista- tistiksel olarak anlaml› bir fark yoktu (p>0.05). Aral›ks›z ilaç kullanma süreleri ve düzenli ilaç kullan›m› yönünden grup 1 ve grup 3 benzerdi. Halen tedavi alanlar ve almayanlar ayr›ca karfl›laflt›r›ld›¤›nda da Beck puanlar› farkl› de¤ildi. En s›k kul- lan›lan antidepresanlar tianeptin, sertralin ve amitriptilindi.
Bununla birlikte grup 1 grup 3’den daha az anksiyolitik ve antipsikotik kullanm›flt›.
Sonuç: Elde etti¤imiz sonuçlar, gelecekte depresyonun birinci basamaktaki baflar›l› tedavisinin bir iflareti olarak kabul edilebilir. Birinci basamakta etkili flekilde takip ve tedavisinin yap›lmas› depresyonla savaflta baflar›y› kolaylaflt›racakt›r.
Anahtar sözcükler: Depresyon, birinci basamak, bak›m, tedavi, aile hekimli¤i…